Türkiye’deki nüfus artış hızı son yıllarda önemli ölçüde yavaşladı. Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü’nden Prof. Dr. Mehmet Ali Eryurt, mevcut verilere göre Türkiye nüfusunun 2040'lara kadar 88 milyona ulaşacağını, ardından ise büyük bir düşüşe geçeceğini belirtti. 2100 yılında beklenen tahmini nüfus ise 50 milyon olarak öngörülüyor.
Prof. Dr. Eryurt, Türkiye’de doğurganlık hızının düştüğünü ve son açıklanan istatistiklere göre 2022’de ülke nüfusunun 85 milyonun biraz üzerinde olduğunu, ancak bir önceki yıla göre sadece 93 bin kişi arttığını vurguladı. "Cumhuriyetin 100'üncü yılında, Cumhuriyet tarihinin en düşük nüfus artış hızına tanık olduk" diyen Eryurt, doğum oranının 1,51 çocuğa düştüğünü ve 2014’ten beri sürekli bir azalma eğiliminde olduğunu aktardı.
İstanbul, Ankara ve İzmir’de doğum oranlarının 1,2 çocuğa kadar gerilediğini belirten Eryurt, Türkiye genelinin bu illeri takip ettiğini ve bu düşüş eğiliminin devam etmesinin beklendiğini söyledi. Prof. Dr. Eryurt, Türkiye nüfusunun 88 milyona ulaştıktan sonra yatay bir azalma eğilimine gireceğini ve 2050'lere kadar bu eğilimin süreceğini ifade etti. Nüfusun 2070’lerin ortalarına doğru 70 milyonun altına, 2100 yılında ise 50 milyonun altına düşmesi bekleniyor.
Çalışma Çağı Nüfusu ve Yaşlı Nüfus
Eryurt, 15 yaş altı nüfusun hızla azalacağını ve 2050'de 10 milyona, 2100'de ise 4 milyona kadar düşeceğini belirtti. 15-64 yaş aralığındaki çalışma çağı nüfusunun ise 2050'lere kadar yüzde 60 civarında kalacağını, sonrasında ise düşüşe geçeceğini ifade etti. 2100’de bu oranın yüzde 50 seviyelerine inmesi öngörülüyor. Bu süreçte en hızlı artış gösteren nüfus grubu ise yaşlı nüfus olacak.
Nüfus Piramidinin Değişimi
Eryurt, Türkiye'nin nüfus piramidinin yaş yapısının tersine döneceğini ve 2100 yılında en kalabalık grubun yaşlılardan oluşacağını belirtti. Türkiye’de kadınların yüzde 45’inin istediklerinden az çocuğa sahip olduğunu ve bu oranın üniversite mezunu ve çalışan kadınlarda yüzde 60’a kadar çıktığını vurguladı.
Doğurganlığın Artırılması İçin Öneriler
Prof. Dr. Eryurt, doğurganlığın artırılması için bazı önerilerde bulundu. Çiftlerin istedikleri sayıda çocuğa sahip olmaları için iş ve aile yaşamının uyumunu sağlayacak politikaların geliştirilmesi gerektiğini belirtti. Kreş uygulamalarının yaygınlaştırılması ve doğum izni sürelerinin uzatılması gibi tedbirlerin önemli olduğunu vurguladı. Ayrıca, "bebek ikramiyesi" gibi teşviklerin de çiftlerin çocuk sahibi olmaları için etkili olabileceğini dile getirdi.
Eryurt, ilgili bakanlıkların esnek ve yarı zamanlı çalışma modelleri üzerinde çalışmalar yaptığını kaydetti.