Tiflis'te beşinci gününe giren protestolar, Gürcistan hükümetinin Avrupa Birliği’ne katılım müzakerelerini askıya almasının ardından daha da şiddetlendi. 224 kişi gözaltına alındı ve 113 polis yaralandı. Gürcistan hükümetindeki iç çatlaklar ise giderek belirginleşti.

AB yanlısı göstericilere polis müdahaleleri sertleşti. Gösteriler, 26 Ekim'deki parlamento seçimlerinin ardından başlamıştı. Seçimler, Gürcistan'ın AB'ye katılım süreci açısından kritik önemdeydi ve Rusya yanlısı iktidar partisi Gürcü Rüyası'nın zaferiyle sonuçlandı. Muhalefet ve Batı yanlısı Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili, seçimlerin Kremlin'in desteğiyle manipüle edildiğini iddia etti. Zurabişvili, seçim sonuçlarını reddetti ve görev süresi bu ay sona ermesine rağmen, yeni seçim talebiyle görevde kalacağını açıkladı.

Zurabişvili, X platformunda yaptığı açıklamada, gözaltına alınan protestocuların ağır şekilde yaralandığını ve bazılarının gözaltında şiddet gördüğünü belirtti. Avrupa Konseyi Başkanı Antonio Costa ve AB dış politika sorumlusu Kaja Kallas, Zurabişvili ile görüşerek polis şiddetini kınadı. Kallas, “Hükümetin eylemleri halkın iradesine aykırıdır” dedi. Avrupa Parlamentosu, Ekim seçimlerini özgür ve adil bulmadığını belirterek karar aldı. AB, Gürcistan’a aday ülke statüsü tanımıştı, ancak demokratik reform eksiklikleri nedeniyle müzakereleri askıya alıp mali desteği kesmişti.

AB yetkilileri, hükümetin barışçıl protestolara ve ifade özgürlüğüne saygı göstermesi gerektiğini vurguladı. Başbakan İrakli Kobakhidze ise muhalefet ve protestocuları şiddet yanlısı gruplar olarak nitelendirip, "yasaların sıkı bir şekilde uygulanacağını" belirtti. Kobakhidze, Gürcistan’ın AB entegrasyon hedefine bağlı olduklarını ancak "bu rezil şantajı" reddettiklerini ifade etti.