Tüm dünya, küresel ısınmanın su kaynakları üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için seferber olurken, bu alanda başarılı çalışmalarıyla öne çıkan Türk firması ALTER Uluslararası Mühendislik ve Müşavirlik yurt içi ve yurt dışı projelerde öncü çözümlere imza atıyor.

 

Dünya’da yaşam açısından stratejik önem kazanan “su yönetimi” konusunda tüm ülkeler bu alanda çalışan, projeler üreten mühendislik ve müşavirlik kuruluşlarını teşvik ediyor, ödüllendiriyor. Türkiye’de de Altyapı ve Kazısız Teknolojiler Derneği (AKATED), 2014 yılından beri sürdürdüğü Su Kayıp ve Kaçakları Forumu ve Sergisi etkinliğini iki yıldır ödüllerle taçlandırıyor. Etkinlik kapsamında 6 dalda ödül veriliyor.
ALTER, Yılın Müşaviri Tarım ve Orman Bakanlığı himayesinde, İLBANK ve World Water Council desteğiyle AKATED tarafından düzenlenen 6. Su Kayıp ve Kaçakları Forumu ve Sergisi geçtiğimiz günlerde İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirildi. 2. Su Yönetimi ödülleri çerçevesinde ALTER adına Dide Özdikmen “Gaziantep İçmesuyu Şebekesinin Haritalanması ve Hidrolik Modelin Oluşturulması Danışmanlık İşi”  ile “Müşavir” kategorisinde ödülün sahibi oldu.

Ödüle layık görülen çalışmaları hakkında bilgi veren Alter Yönetici Ortağı Dide Özdikmen, “50 yıla yaklaşan tecrübesi ile 1994’de ilk kez Bursa İçmesuyu projesiyle içmesuyu temin ve dağıtım sistemlerinin dinamik simülasyonlu modellemeler ve ölçülebilir alt bölgeler oluşturulmasıyla kayıp ve kaçak kontrolünde  çok başarılı sonuçlar alınabileceğini gören firmamız, daha sonra da çalıştığımız Kayseri, Sivas, Muğla, Bodrum ve Eskişehir, Trabzon, Erdemli vb. örneklerle olumlu sonuçları almıştı. Yurtdışında da aynı hizmetlerde yer almaya başladık. Gaziantep İçme suyu Şebekesinin Haritalanması ve Hidrolik Modelin Oluşturulması Danışmanlık İşi ile de 2. Su Yönetim Ödüllerinde “Müşavir”  olarak ödüle layık görülmemiz, ALTER’e, ülke ve dünya için stratejik önemdeki bu alanda yürüteceği çalışmalarda başarı çıtasını yükseltme yönünde önemli bir motivasyon oldu” dedi.

Türkiye’nin toplam kullanılabilir yerüstü ve yeraltı su potansiyelinin 112 milyar m3 ve kişi başına düşen su potansiyelinin yaklaşık yılda kişi başına 1500 m3 olduğu dikkate alındığında, ülkemizin “su stresi” içinde olduğu ve giderek “su fakiri” olmaya doğru yaklaştığı sonucunun ortaya çıktığını vurgulayan Özdikmen, bu durumun, su kaynaklarının kalitesinin yanı sıra miktar açısından da çok dikkatli yönetilmesini gerekli kıldığını ifade etti.
Dide Özdikmen, ALTER’in, müşavir  dalında ödüle layık görüldüğü  ‘’Gaziantep İçme suyu Şebekesinin Haritalanması ve Hidrolik Modelin Oluşturulması Danışmanlık İşinde’’  yapılan çalışmalara da değinerek şu bilgileri verdi: “Su kaynaklarının  korunması, şebeke üzerinde yapılan debi ve basınç ölçümleriyle kaçak su tespiti, su kayıplarının azaltılması ile üretilen ve temin edilen su miktarının ve maliyetinin azalması,  gerçek zamanlı, tek bir merkezden, kolay, sürekli izleme ve kontrol, kısa sürede müdahale (suyun boşa akmasının önlenmesi), kirlilik risklerinin azaltılması ve tüketicilere daha kaliteli su ve hizmet verilmesi, sürekli ölçüm sayesinde üretilen ürün ve hizmetin belirli kalite standartlarına uygun olması, tüketiciye ulaşan ürün ve hizmetin standartlaşması, sistemin iyileştirilmesi ve modernizasyonu, sistemin verimli çalıştırılması, sistemin kısa sürede kendini amorti  etmesi, elektrik, benzin, su gibi işletme giderlerinden tasarruf, işletilen sistemle ilgili istatistiki bilgilerin düzenli ve güvenilir bir şekilde tutulması, üst yönetime hızlı bilgi akışının sağlanması,  geçmiş bilgilere  erişebilirlik  gibi konularda projeler üretmiştir.” 

 

Küresel ısınma ve su sorunu

 

Yoğun kentleşme, aşırı nüfus artışı ve artan gıda talebi nedeniyle suya her geçen gün daha fazla ihtiyaç duyulmakta, su kaynaklarının korunması ve optimum kullanımı da bu doğrultuda büyük önem taşımakta… Bu çerçevede son zamanlarda su kayıp ve kaçakları dünya genelindeki tüm gelişmiş ülkeler tarafından yakından takip edilen, gelecek nesiller için suyun korunmasının gerekliliği doğrultusunda, küresel bir sorun olarak algılanan, Türkiye’nin su yönetiminde de ciddi bir gündem oluşturan ve önlemler alınmasını gerektiren bir alan olarak öne çıkıyor. 

 

Küresel su sorunu ve seviyede?

 

Dünya üzerindeki 1,4 milyar km³’lük su rezervinin sadece yüzde 1’i kullanıma uygun. Küresel ısınmanın etkisiyle dünyadaki tatlı su rezervlerinin yaklaşık yüzde 25’inin kaybedileceği belirtiliyor. Zamanında etkin önlemler alınmazsa dünyayı bu konuda iç açıcı olmayan bir gelecek bekliyor. 
2050 yılında dünya nüfusunun 9 milyara ulaşması bekleniyor. Yapılan araştırmalar mevcut su rezervinin dünya nüfusunun ihtiyacını karşılamaya yeterli olmayacağını gösteriyor. Mevcut durumda bile yaklaşık 1 milyar insan yeterli içme suyundan yoksun olarak yaşıyor. 2,3 milyar kişi sağlıklı suya ulaşamıyor ve yılda 7 milyon kişi suyla ilgili hastalıklardan dolayı yaşamını yitiriyor. Gerekli önlemler alınmadığı takdirde içme suyu dışında kullanılabilir su düzeyinin azalmasıyla da bu durum daha tehlikeli bir boyuta ulaşacak. Küresel ısınmanın dünyada ki su kaynakları üzerindeki olumsuz etkisi,  tüm ülkelere  bu konuda bilinçli davranma ve büyüyecek su sıkıntısına karşı etkili ve sürdürülebilir önlemler almakla yükümlü kılıyor. Önlemlerin başında ise gelir getirmeyen suyun azaltılması, havza bazlı planlamaların yapılması, yer üstü ve yer altı sularının bilinçli değerlendirilmesi, suyun hem miktar hem kalite olarak izlenmesi ve değerlendirilmesi, bireysel ve toplumsal farkındalığın arttırılması gibi konular geliyor.