İçişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Çataklı, "Bölücü terör örgütü güdümündeki medya oluşumları tarafından mezarların tahrip edildiği yönündeki iddiaları içeren söylemler, görseller ve yapılan açıklamalar, toplumda etnik-mezhep temelli ayrımcılığı körükleyici propaganda çalışmalarıdır.
İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Çataklı, bölücü ve sol terör örgütü mensuplarının mezarlarının tahrip edildiği yönünde iddialara ilişkin yazılı açıklama yaptı. Çataklı, söz konusu olaya ilişkin bir siyasi parti olmak üzere, terör örgütüne müzahir yapılanmalar ve basın yayın kuruluşlarınca birtakım asılsız ve provokatif açıklamaların paylaşıldığını belirtti. Güvenlik güçleri tarafından kırsal alandaki teröristlerin etkisiz hale getirilmesi, şehir merkezlerinde de terör örgütü güdümündeki yapılanmalara yönelik operasyonlara kararlılıkla devam edilmesi neticesinde örgüt ile müzahir kitle arasındaki ilişki ve irtibat ağının giderek etkisiz kılındığını kaydeden Çataklı, "Örgüt, içinde bulunduğu durumdan kurtulmak ve yeniden müzahir kitlesiyle etkileşimini artırmak amacıyla, bölgede bulunan terörist mezarlıklarının tahrip edildiği yönünde asılsız içeriklerle kurgulanmış haber, paylaşım ve açıklamalardan oluşan bir propaganda çalışması sürdürmektedir. Terör örgütüne katılımın yok denecek kadar azaldığı bu dönemde, örgüte müzahir siyasi uzantıların temsilcileri mezarlıklara ziyaretler gerçekleştirip bölge halkımızı devlete karşı kışkırtmaya çalışmakta ve mağduriyet algısı oluşturarak terör örgütünün kırsal yapılanmasına katılımı arttırmayı ve müzahir kitleyi harekete geçirerek konsolide etmeyi amaçlamaktadır" ifadelerini kullandı.
2015-2016 yılları arasında yaşanan çukur-barikat olayları sürecinde Diyarbakır’daki örgüt mensubu teröristlerin mezarlarının örgüt tarafından cephane/mühimmat depolama ve silahlı eğitim alanı olarak kullanıldığına dikkat çeken Çataklı, bu durumun bölücü terör örgütünün, mezarlıklar hakkındaki istismar edici tutumunu gösterir nitelikte olduğuna vurgu yaptı. Çataklı, şunları kaydetti:
"Bölücü terör örgütü güdümündeki medya oluşumları tarafından mezarların tahrip edildiği yönündeki iddiaları içeren söylemler, görseller ve yapılan açıklamalar, toplumda etnik-mezhep temelli ayrımcılığı körükleyici propaganda çalışmalarıdır. İddiaların aksine, güvenlik güçlerimiz tarafından mezarlara müdahale edilmemekte, mezarlıklarda terör örgütünü simgeleyen bez parçalarına ve propaganda malzemelerine ise asla müsaade edilmemektedir. Öyle ki söz konusu terör örgütü yandaşları tarafından ve çoğunlukla da ailelerin bilgisi ve onayı dışında terör örgütü mensuplarına ait mezar taşlarının üzerine, teröristlerin adı, soyadı, doğum ve ölüm tarihlerinin yanında, terör örgütüne katılış tarihleri ile örgütte kullandıkları kod isimlerinin yazıldığı, sözde şehit ifadelerinin kullanıldığı, ayrıca bir kısmında örgüt kıyafetli fotoğraflarının da olduğu sembolik anıt mezarlıklar oluşturmaya çalışıldığı tespit edilmiştir. Bu kapsamda bugüne kadar tespit edilen mezar sayısı 58’dir ve bu konuda her türlü idari ve adli süreç işlemektedir."
Çataklı, hiçbir hukuk devletinde terör örgütlerinin meşrulaştırılmasına müsaade edilemeyeceği gibi Türkiye’de de terör örgütlerinin bu yöndeki propaganda çaba ve girişimlerine bundan önce olduğu gibi bundan sonrada asla izin verilmeyeceğini belirtti.