Brüksel'deki NATO toplantısında, Rusya ve Çin'in sabotaj, siber saldırılar ve enerjiyi silah olarak kullanma çabaları tartışıldı. Türkiye’yi, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan temsil etti. NATO Dışişleri Bakanları, Rusya ve Çin’in oluşturduğu ekonomik, siber ve askeri tehditlere karşı alınacak önlemleri görüşmek amacıyla bir araya geldi.

Türkiye’nin NATO'daki stratejik rolü ve önemi, toplantının önemli gündem maddeleri arasında yer aldı.

NATO'nun karşı karşıya olduğu tehditler arasında sabotajlar, siber suçlar ve enerjinin silah olarak kullanılmasına dair konular ön plana çıktı.

Bu toplantı, ittifak üyelerinin bu tür güvenlik tehditlerine karşı kolektif savunmayı güçlendirme yollarını tartışmayı hedefliyor.

RUSYA'YA YÖNELİK ELEŞTİRİLER

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, toplantının ikinci gününde yaptığı açıklamada, "Rusya'nın NATO ülkelerine karşı artan düşmanca faaliyetlerine odaklanacağız. Rusya ve Çin, sabotaj, siber saldırılar ve enerji ticaretini silah olarak kullanarak NATO ülkelerini istikrarsızlaştırmayı amaçlıyor" dedi.

Rutte, dışişleri bakanlarının bu tehditlere karşı daha etkili savunma yöntemlerini, istihbarat paylaşımının güçlendirilmesini ve kritik altyapının korunmasını tartışacaklarını belirtti.

Ayrıca NATO’nun, hem konvansiyonel hem de hibrit tehditlere karşı daha dayanıklı bir yapıya kavuşması gerektiğini vurguladı.

GÜRCİSTAN’DAKİ GELİŞMELER

Toplantının açılışında Rutte, Rusya'nın Kuzey Kore’yi Ukrayna’daki savaşa dahil ederek çatışmayı genişlettiğini belirtti. Çin ve İran’dan gelen artan destekle Rusya’nın savaş çabalarının güçlendiğini ifade etti.

Rutte, Rusya'nın Gürcistan’daki seçimlere müdahale ettiği iddialarına da değinerek, "Gürcistan'ın Avrupa Birliği ve NATO ile entegrasyon yoluna dönmesini teşvik ediyoruz. Ancak Gürcistan’daki gelişmelerden derin endişe duyuyoruz ve bunları yakından takip ediyoruz" dedi.

GÜNEY KORE KONUSU

Toplantıda, Güney Kore'deki sıkıyönetim ilanı ve sonrasında bu kararın geri alınması da gündeme geldi. Rutte, bu konuda yorum yapmaktan kaçındı.

Rutte, "Güney Kore'deki gelişmeleri dikkatle izliyoruz ve bunun nasıl şekilleneceğini görmek istiyoruz. Şu an için yorum yapmak istemiyorum, çünkü Koreliler durumu istikrara kavuşturmak için çalışıyorlar" dedi. Güney Kore'deki gelişmelerin, Asya’daki jeopolitik denge üzerinde önemli etkiler yaratma potansiyeline sahip olduğu belirtiliyor.