Küresel ısınmanın getirdiği ani iklim değişiklikleri, Karadeniz'de yıkıcı etkilerini giderek artırıyor. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu, bölgede deniz yüzey sıcaklığının bazı günlerde 29 dereceye ulaştığını, bu durumun buharlaşmayı artırarak dağlara yönelen yağışları çoğalttığını belirtti. Kurdoğlu, atmosferik afetlerin etkisinin son 14 yılda 2,5 kat arttığını ifade etti.
Doğu Karadeniz'in sahil bölgelerinde son aylarda etkili olan sağanaklar, küresel ısınmaya bağlı yağış rejimindeki ani değişimlerin bir sonucu olarak sel, taşkın ve heyelan gibi doğal afetlerin sıkça yaşanmasına neden oldu.
İklim krizi ile birlikte Karadeniz'de su yüzey sıcaklığının 29 dereceye yükselmesi, deniz ekosisteminin yanı sıra su buharlaşmasının artmasına ve bunun sonucunda ani, şiddetli yağışlara yol açtı. Uzmanlar, doğal alanların korunmasının önemine vurgu yaparak, son 14 yılda iklim değişikliği nedeniyle atmosferik afetlerin 2,5 kat arttığını belirtiyor.
Ekosistemler büyük bir dönüşüm geçirdi
Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu, ekosistemlerdeki "fragmantasyon" olayının arttığını ve dünya genelinde deniz ve kara ekosistemlerinin büyük bir dönüşüm içinde olduğunu söyledi. Kurdoğlu, "Dünyanın başı belada" ifadesini kullanarak, doğanın parçalanmasının korunmasını zorlaştırdığını ve bu durumun ekosistemlerin zarar görme riskini artırdığını belirtti. Denizdeki canlıların popülasyonlarında ciddi azalmalar gözlemleniyor; omurgalılarda ve yaban hayvanlarında son 50 yılda yüzde 73 oranında bir düşüş kaydedildi.
Atmosferik felaketlerin artışını vurgulayan Kurdoğlu, "Denizlerin sıcaklığı yükseldi. Karadeniz bile bu yıl neredeyse Akdeniz sıcaklığına ulaştı. Bu durum, yağışların artmasına yol açıyor ve bazen bir aylık yağış birkaç günde düşebiliyor. 2010 ile şimdi arasındaki kıyaslamada, atmosferik afetlerin yıkıcı etkileri 2,5 kat arttı" dedi.
Doğal alanlarımızı korumak zorundayız
Kurdoğlu, iklim değişikliğiyle mücadelede doğal çözümlerin önemini vurguladı ve doğal alanların korunmasının şart olduğunu söyledi. Doğal çözümlerle birlikte, korunma oranlarının artırılmasının hedeflendiğini belirtti. Türkiye’de bu oranın şu an yüzde 7,5 civarında olduğunu ifade etti.
Kurdoğlu, "Felaket eşiğe geldi, hatta bu eşiği aştık. İklim değişikliği ve meteorolojik afetlerdeki artış bunu gösteriyor. Mühendislik yapılarıyla bu felaketlerle mücadele etmek, doğaya zarar verebilir. Doğal alanlarımızı korumak ve geliştirmek zorundayız" dedi.