İstanbul'un iki havalimanında faaliyetlerine devam eden hava kargo acentelerinin düşen iş hacimleri sebebiyle finansal zorluklar ile karşı karşıya olduğuna dikkat çeken UTİKAD Genel Müdürü Cavit Uğur, kiraların ertelenmesi gerektiğini söyledi.
Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği, (UTİKAD) Genel Müdürü Cavit Uğur, koronavirüs salgını nedeniyle taşımacılıkta yaşanan son gelişmeleri aktararak, sektörde yaşanan sıkıntıları dile getirdi.
Hem Atatürk hem de İstanbul havalimanlarında faaliyetlerine devam eden hava kargo acentelerinin düşen iş hacimleri sebebiyle finansal zorluklar ile karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Uğur, kiraların ertelenmesi gerektiğini söyledi. Uğur, “Buna rağmen her iki havalimanındaki ofislerin kira ödemeleri devam ediyor. Oysa hava kargo hacmi çok düşmüş ve bu ofisler nerendeyse işlevsiz olarak durmaktadır. Bu nedenle hem İstanbul Havalimanı için İGA’dan hem de Atatürk Havalimanı için THY ve DHMİ’den havalimanlarındaki ofislerin kiralarının geçici süre ile durdurulmasını talep edeceğiz” dedi.
Hava ve karada navlun artışı sürüyor
Cavit Uğur, navlun piyasasındaki gelişmelere de değinerek, özellikle havayolu ve karayolunda navlun artışının devam ettiğine vurgu yaptı. Uğur, “Havayolu navlunlarının düşmesi için yolcu seferlerinin eski frekansına ulaşması gerekiyor. Karayolundaki ise mevcut araç kuyrukları ve karantinaya alınan şoförler gibi sebeplerle karayolu navlununda kısa vadede düşüş olası görünmüyor. Ayrıca ithalat ile ihracat dengesinin bozulduğu bu dönemde gidiş veya gelişte taşınacak yük olmaması da navlun maliyetlerinin yüksek kalmasına neden olacak” dedi. Uğur, deniz limanlarına uğrak iptalleri ile konteyner bulma sorununun da devam ettiğini dolayısıyla konteyner deniz taşımacılığında da navlun artışının devam ettiğini söyledi.
Yükler demiryoluna kayıyor ama..
Cavit Uğur, tüm taşıma modlarını göz önüne alındığında getirilen sınırlamalardan en az etkilenen taşıma modunun demiryolu olduğunu belirterek, “Bu sebeple ülkemizden yapılan taşımalar için demiryoluna yönelik talebin arttığı bir süreçteyiz. Bunun başlıca sebebi karayolu sınır geçişlerinde yaşanan gecikmeler veya kısıtlamalar. Ancak mevcut vagon parkı nedeniyle demiryoluna olan talebin ancak bir kısmı karşılanabiliyor. Bu sebeple denizyolu ve demiryolu kombinasyonu ile taşıması yapılacak yüklerin limanlarda bekliyor” dedi.
‘Bekleme’ faturaları dava konusu olacak
COVID-19 salgını sebebiyle alınan önlemlerin ilk olarak taşımacılık sektörünü etkilediğini dile getiren Cavit Uğur, limanlarda bekletilmek zorunda kalan konteynerler sebebiyle yüksek demuraj ve ardiye ücretlerinin söz konusu olduğunu ve bunları kimin ödeyeceğinin büyük bir sorun olduğunu söyledi. Kimsenin sorumluluğu üzerine almak istemediğine dikkat çeken Uğur, bu tür masrafların ileride pek çok davaya konu olacağına dikkat çekti.