Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye'nin, İran'ın başkenti Tahran'daki konutunda öldürülmesi dünya gündeminde geniş yankı buldu. Haniye'nin öldürülmesi, özellikle sosyal medyada İran'a yönelik sert tepkilere neden oldu. Kullanıcılar, "İran neyin karşılığında Haniye’yi sattı?" sorusunu dile getirirken, İran yönetimi de eleştirilerin odağına oturdu.

Tahran'da Haniye'ye Suikast: Sosyal Medyada Tepkiler Çığ Gibi Büyüdü

Dün gece, İsrail'in Lübnan'ın başkenti Beyrut'a yönelik saldırıları sürerken, Tahran'dan da şok edici bir haber geldi. Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye, Tahran'daki evinde düzenlenen bir saldırıda öldürüldü. Hamas ve İran Devrim Muhafızları, Haniye'nin İsrail tarafından gerçekleştirilen bir suikast sonucu hayatını kaybettiğini duyurdu.

Yeni İran Cumhurbaşkanı'nın Töreni İçin Tahran'daydı

Haniye, İran'ın yeni Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın göreve başlama törenine katılmak için Tahran'da bulunuyordu. Olayın yaşandığı gece yarısı, Haniye'nin konutunda öldürüldüğü haberi geldi. Bu suikast, Haniye'nin Pezeşkiyan ile geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiği görüşmenin hemen ardından gerçekleşti.

Sosyal Medyada İran'a Yönelik Eleştiriler

Haniye'nin öldürülmesi, özellikle suikastın Tahran'da, İran'ın başkentinde gerçekleşmesine yönelik eleştirileri beraberinde getirdi. Bir sosyal medya kullanıcısı, "İran devleti gerçek bir kağıttan kaplan. Ülkene gelmiş bir yabancı siyasi lideri de koruyamıyorsan dükkanı kapat git" yorumunu yaptı.

Bir başka kullanıcı ise İran'ı, Haniye'yi "satmak" ile suçladı: "İran neyin karşılığında sattı acaba Haniye’yi? Aylardır sadece bilgisayar animasyonları üreten İran, sınırları içinde koruması gereken tek adamı koruyamadı. Bizim İran nefretimiz boşa değil."

Bu tür eleştiriler, İran'ın Hizbullah'a dokunmama karşılığında Haniye’yi İsrail'e teslim ettiği yönünde spekülasyonları da beraberinde getirdi. Bir kullanıcı, "Komplo teorilerine mesafeli yaklaşmak gerek, ama insan, bu süreçte İran’ın Haniye’yi sattığını düşünmeden edemiyor" dedi.

Haniye'nin öldürülmesi, bölgedeki siyasi ve askeri dengeleri derinden etkileyebilecek bir gelişme olarak değerlendiriliyor.