Askerlik görevini yaptığı sırada “disko” diye nitelendirilen disiplin koğuşunda gördüğü işkence sonucu yaşamını yitiren er Uğur Kantar’ın ölümüne ilişkin 2 sanık hakkında yeni iddianame hazırlandı.
KKTC’de askerlik görevini yaptığı sırada “disko” diye nitelendirilen disiplin koğuşunda gördüğü işkence sonucu yaşamını yitiren er Uğur Kantar’ın ölümüne ilişkin savcılık, iki sanık hakkında, “işkence sonucu ölüme neden olma” suçundan dava açtı.
Bu iddianame, “neticesi sebebiyle ağırlaşmış işkence” suçundan süren ana dava dosyası ile birleştirildi. Bu arada savcılığın talebi üzerine tutuksuz sanıklardan Fırat Keser, İstanbul’da yakalanarak, tutuklandı. Diğer sanık hakkında yakalama kararı bulunan sanık Ayhan Arslan ise halen firari.
Kantar, 2011’de aldığı disiplin cezası nedeniyle, “disko” diye tabir edilen disiplin koğuşuna konuldu.
Kantar, burada kaldığı 16-25 Temmuz günleri arasında “tekme, tokat, yumruk, sandalyeye kelepçeli olarak güneşin altında bırakma” şeklinde işkence gördü. Bunun sonucunda fenalaşan Kantar, sevk edildiği Ankara GATA’da, 12 Ekim 2011’de, yaşamını yitirdi.
Girne Askeri Mahkemesi, sanıklar Ayhan Arslan ve Fırat Keser’i, “neticesi sebebiyle ağırlaşmış işkence” suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Cezalar, “iyi halden” müebbete çevrildi.
Ancak Yargıtay, sanığın dava sürerken öldüğüne dikkat çekerek, yargılamanın “işkence sonucu ölüme neden olma” suçundan yapılması gerektiğine hükmederek, kararı bozdu. Bu arada dava dosyası, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından askeri mahkemelerin kapatılması üzerine Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne devredildi.
Cumhuriyet'ten Alican Uludağ'ın haberine göre, Cumhuriyet savcısı Özcan Ersayin, 6 Nisan’da, sanıklar Arslan ve Keser hakkında, “işkence sonucu ölüme neden olma” ve “kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle iddianame düzenledi.