İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Habertürk'te Serap Belet ve Kürşad Oğuz'un sorularını yanıtladı. Taksim olayı hakkında konuştu. Ekrem İmamoğlu, "Başımız sağolsun öncelikle vatandaşlarımızı kaybettik. Dönem dönem terör saldırıları ülkemizde canımızı çok yaktı ve bu terör saldırılarında sadece vatandaşlarımızı kaybetmedik ülkemizi ziyaret eden insanlarında yaşamını kaybettiği terör saldırıları oldu. Onun için ülkesi şehri yok... " ifadesini kullandı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Habertürk'te Serap Belet ve Kürşad Oğuz'un sorularını yanıtladı. Taksim olayı hakkında konuştu. Ekrem İmamoğlu, "Başımız sağolsun öncelikle vatandaşlarımızı kaybettik. Dönem dönem terör saldırıları ülkemizde canımızı çok yaktı ve bu terör saldırılarında sadece vatandaşlarımızı kaybetmedik ülkemizi ziyaret eden insanlarında yaşamını kaybettiği terör saldırıları oldu. Onun için ülkesi şehri yok... " ifadesini kullandı. İstiklal Caddesi'nde bankların kaldırılması hakkında soru soran Serap Belet, "Keşke koymasaydık dediniz mi? Yoksa anlamsız mı buluyorsunuz bu ağaçların kaldırılmasını?" diye sordu. İmamoğlu, "Şimdi konuşmayacağım Zamanı geldiğinde konuşucam" diye cevapladı.
Kürşad Oğuz, " İlçe belediyelileri ile iyi anlaştığınız kim var?" sorusuna İmamoğlu, "Bizim anlaşamadığımız belediye yok. Niçin? Üsküdar Belediyesi bize teşekkür etti, o günden beri açılışlarımıza gelemedi, üzülüyorum. Bugün Arnavutköy Belediyesi'ne gittik. İçme suyu arıtma tesisinin açılışını yaptık. Sayın Başkan gelmedi. Ardından kreşimizi açtık, Bayrampaşa Belediye Başkanı oradaydı. 5 yıl boyunca kendi ilçemde tek bir dakikam bile, rahmetli Topbaş'ı ne sayın Uysal'ı ilçemde ağırlayamadım. Ama ben hangi ilçeye gidersem gideyim, o ilçenin belediye başkanını mutlaka davet ediyorum." yanıtını verdi.
Belet, "Otobüslerde bakım ve yenilemeyle ilgili bir sorun var mı?" dedi.Ulaşım meselesi İstanbul açısından çok önemli. Biz ne yazık ki artan maliyetlerde yüzde 400'e varan, mazotundan yedek parçalarına, kirasına araçların bedellerine varıncaya kadar fahiş artışlardan dolayı gelen maliyetlerin çok azını tarifelere yansıtabildik. Suda, ulaşımda böyle, vatandaşımıza yansıtamıyoruz. Sübvansiyon fiyatımız 11 milyarlara kadar çıktı. 2023'de bunun çok daha tırmanacağını öngörüyor arkadaşlarımız. 10 metroda birden çalışıyoruz. Yeni projelerimiz var. Beylikdüzü-Sefaköy metrosu var. Biz 10 hat yapıyoruz, 5 hattı Ulaştırma Bakanlığı yapıyor. Sabiha Gökçen'e yaptıkları hattın parasını ödüyoruz Hazine'ye. Bu tür metroların Hazine'ye tekrar ödenmesi 30 seneyi buluyor. Şimdi bize gelen paylarda yüzde 5 oranı. Bunun anlamı 2 senede bizden parasını takır takır alacaklar. Ben metro için bulduğum kaynakla 12 yıl vadeli bedelli. Bunu ne zaman değiştirdi? 1 Mayıs 2019. 5 gün sonra seçimi iptal ettiler ama böyle karar çıkarttılar. Parasını bizden takır takır alıyorsunuz. Hazine bana 5 yıl garantisini versin ben bütün metrolarımı yaparım. İstanbul'da daha önce bütün kaynaklarıyla yardımcı olan merkezi idare, İller Bankası ve daha birçok, Dudullu-Bostancı o krediyle başladı. Bitiyor, ilave kredi alınamıyor. Biz devlet bankalarından aldığımız kredi rakamı sıfır. 4. yılımıza giriyoruz. İller Bankası belediyelere hizmet için kurulmuş."diye cevapladı.
750 bin ev boş!
İstanbul kentinin 2009 planlarında İstanbul Havalimanı yoktu. Şu kadar para harcandı diyoruz. Bunun üçüncü köprüsü, yolları var. Halkalı'dan yapılan metro var. Gayrettepe'den önümüzdeki seneye yetişebilecek metrosu var. 1 metro neredeyse 1 milyar Euro. Sadece Kanalistanbul meselesinin şehire getireceği yük 3 milyon nüfus. Adresinde konut olan, boş olan konut sayısı 750 bin. Evi var, boş tutuyor. Ondan daha fazla vergi almak zorundayız. Dünyada bu uygulamalar var. O vergiyi biz konut fonuna aktaracağız, konut üreteceğiz. 1989 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla yola çıkıldı. Melen barajını 30 küsur yıldır duyuyoruz. Eski Bakan 2016 yılında açılışını yapacağız dedi. Ortada kocaman çatlak gövde, milyarlarca harcanmış lira. 2023'ün Ocak-Şubat'ında açarız dediler. Daha kötüsü orayı rehabilite edecek proje olmadığından bahsediliyor. Ortada 10 milyarlık çöp duruyor. İstanbul'un su tehdidi devam ediyor. Biz 2050 vizyonunu çalışıyoruz. Yeni bir jenerasyon var artık. Sağlıklı bir gelecek, yaşam kalitesi yüksek kentler bekliyor. Yeşil alanlarda yürümek istiyor. Bizim insanımız enerjisi yüksek insan. Demokratik ortamda yaşamak istiyor, hayatında yürüyebileceği hedeflere koşmak istiyor. İstanbul'un verilerini, geleceğini çalışıyoruz. Alacak o kadar uzun bir yolumuz var ki. 25 yılda yapamadıklarını 3,5 yılda başardığımız süreçle yarıştırarak ortaya koyuyorlar. O kadar acz içindeler; çünkü üretemediler.