Bilimsel çalışmalarda iki şey önemlidir. 

Birincisi; bir insanın kendisi çok büyük alim olabilir, bunu sistematik bilginin devamını sağlamak için bir sistem oluşturulmalı ya da sürekli öğrenci yetiştirmelidir. Batı bunu üniversiteleri kurarak sistemi çalıştırmış. Batılı filozof ya da bilim adamları gölgelerin de öğrenciler yetiştirerek hem sistemi hem de kendi öğrettiği sistematik bilginin devamını sağlamıştır. Mesela Descartes öğrencisi, Spinoza’nın öğrencisi gibi…
Aynı şekilde devlet yönetiminde de en önemli olan şey de bir çok siyaset ve devlet adamı adamı yetiştirmek ve de harika bir sistem kurmaktır. Şayet sistemin güçlüyse iyi bir devlet adamının olması bile devletin yürürlülüğünü sürdürür. Bugün Abd olduğu gibi joe Biden kukla bir adam ama sistemleri çok güçlü olduğu için devlet yönetimi devam ediyor.

İkincisi; güçlü bir siyaset adamı yetiştirirsen o adamda kendi gücüyle birlikte devlet de belirli bir ivmenin kazanılmasını sağlar. Mesela bunu geçmiş dönem de Fransa başkanı Sarkozy, Rus başkanı Putin’i, eski İtalya başkanı Berlusconi örnek gösterebiliriz. TC öncesinde Osmanlı’ya baktığımızda; Osmanlı’nın sistemi hem güçlüydü hem de iyi devlet adamı yetiştirmişlerdi. Kanuni öldükten sonra devletin yıkılma dönemine geçmesi yaklaşık olarak nereden baksak 200 yıl daha sürdü. Bunun nedeni de yetiştirdiği güçlü devlet adamlarının olmasıydı. Kanunun oğlu II.Selim normalde güçlü bir iktidar sahibi değildi ama Rüstem Paşa, Sokulu Mehmet Paşa, Zağnos Paşa gibiler devletin gücünü devamını sağlayan insanlardı.
Türkiye de Cumhurbaşkanlığı Yönetim sistemi eğer gerçekten hakettiği gibi kullanılsaydı güçlü bir sistem oluşacaktı fakat sistemi getirenler tarafından suistimal edildi. Sistemin içine edildiği gibi 23 yılda her imkana sahipken dahi güçlü bir siyaset adamı da yetiştirilemedi. İşte Türk siyasetinin en büyük handikapı ve problemi tepedekilerin gölgelerinde bir devlet ve siyaset adamı yetişmediği gibi sistemin güçlenmesini de sağlayamıyorlar. Bu da devletimizi iç ve dış dalgalanmalara karşı zayıflatıyor. Geçmiş dönemlere baktığımızda Atatürk’ün gölgesinde yetişmiş bitane güçlü siyaset adamı yok. İsmet İnönü’nün gölgesinde yetişmiş bitane siyaset adamı yok. İnönü’yü bitane gazeteciye yıktırıyorlar. Ecevit’in gölgesinde yetişmiş bitane siyaset adamı yok. Deniz Baykal Ecevit’i zorla yıkıyor. Türkeş’in gölgesinde yetişmiş bitane siyaset adamı yok. Ölmese Bahçeli gelmeyecekti. Erbakan’ın gölgesinde yetişmiş bitane siyaset adamı yok. 

Recep Tayyip Erdoğan ayrılıp AKP’yi kurmamış olsalardı hala sıradan siyasetçilerdi. O sebeple AKP içinde başlarda Arınç ve diğer milli görüşten gelen adamlar Recep Tayyip Erdoğan’nın abisi olduğu için ağalık yapıyorlardı esamesi bile okunmuyordu.
Maalesef en büyük eksiğimiz ne güçlü bir sistem oluşmasını ve de oturmasını sağlıyoruz ne de güçlü bir siyaset adamı yetişmesine imkan veriyoruz. Bu da bizi ülke yönetiminde olduğu gibi bir çok alanda da her zaman geriye götürüyor.

Kaynak: Finanshub