Paramedya’da Ağustos 2023 ayında yayımlanan “Tavuk Yumurta Sendromu” isimli yazıda bankacılık sektörünü (XBANK) ile ilgili Ocak 2021- Ağustos 2023 dönemini incelemiş ve yazıyı ” Bankacılık Sektörü Öncülüğünde endeks mühendisliğine devam ediliyor” diye sonlandırmıştım.
Tavuk Yumurta (TYS) Sendromu isimli yazıda Ocak 2021-Ağustos 2023 dönemini toplam parçaya ayırarak incelemiştim.
Bu incelemede;
1- Herşeyin Doğal Akışında Gittiği Dönem; Bu dönemde Deutsche Bank Türkiyedeki riskler ve düzenlemeler sebebiyle yatırımlarını sonlandırarak elindeki hisseleri satıp BİST’den tabiri caizse terki diyar eyledi Bu satış dönemindeki baskı sebebiyle nerdeyse bir yıl yerinde sayan bir bankacılık endeksine şahit olduk Satışlar çoğunlukla Fonlar tarafından karşılandı/karşılanması sağlandı
2- Riski Fark Eden Yabancının Çıktığı Dönem; Bu dönemde de çok yakında değerlendirme kurumlarının raporları ile resmileştirecekleri riskleri gören yabancılar ikinci halka arzı gerçekleştirmiştir
https://www.moodysanalytics.com/-/media/whitepaper/2022/bankfocus-research-turkish-banks-2022.pdf
3- Bankacılık Manipülasyonu Dönemi; Bankacılık sektörü için hazırlanan raporları göz önüne alıp riskli gören ve bankacılık sektöründen çıkış kararı alan yabancı(!) iki kurum bu manipülasyon sürecinde tekrar geri gelir
4- Bankacılık Manipülasyonu Sonrası Ortalığım Yandığı Dönem; Manipülasyon sonrası ortalık yanarken bizim yabancı (!) saçını taramaya devam etmekte, derecelendirme kurumlarının raporları, uluslararası finans camialarında devlet bankaları üzerinden maniplasyon yapılmasına nasıl izin verildiğine dair yazılar yazılmasına karşın satış yapmamaktadır
5- Nekahat Dönemi; Bankacılık rallisi sonraı endeks yıl sonuna doğru toparlanmaya başlamış, “Düşmeyen endeks yapmışlar” esprisi ile bankacılık destekli olarak ve yine bankalardaki YABANCI(!) alımları ile bankacılık endesksi yükselişe eslik etmiştir
6- Algılar ile Oynanmaya Başlanan Dönem; Borsa düşmez, seçime düşük endeks ile girilmesini kimse göze alamaz diyerek oluşturulan algı ile yeni gelen yatırımcılara ufak ufak borsa tabiri ile “Mal kitlenmeye” başlamıştır Bizim yabancı Banka Manipülasyonu sonrası bile satmadığı hisseleri satmaya başlamıştır
7- Deprem Sonrası ve Seçim Öncesi Dönem; Deprem sonrasında yapılan tüm satışlar Varlık Fonu kaynağı kullanılarak Yatırım Fonları tarafından alındı ve pis mal toparlanmış oldu
8- Seçim Sonrası Lale Devri Dönemi; Seçim öncesi Net Hata Noksan ile çıkan para yine Net Hata Noksan ile girerek, bankaları ve dolayısıyla endeksi bir ralliye sürükledi
9- Belirsizlik Dönemi; Son iki barın takasının oluşmadığı da göz önüne alınarak bakıldığında, her ne kadar Citibank satışı görülse de QNB tarafından bu satışın karşınadığı görülmektedir
TYS Sendromu isimli yazıda XBANK takasının toplu olduğunu ve endeks mühendisliği için hazır olarak bekletildiğinin altını çizerek gündeme getirmiştim
Ben bunları dile getirmemiş gibi arda arda iki kere XBANK üzerinden kısa süreli manipülasyon yapıldı Bunlarda da yapılanları gündeme getirmiş ve kaleme almıştım
Bankacılık manipülasyonu süreci sonrasında da XBANK’ın neredeyse ikıi yıldır hazırlanması sebebiyle, iki kere de ufak çaplı da olsa endeksin yukarı yönlü forse edilmesi için XBANK kullanılmış oldu
Sonrasında ise XBANK neredeyse 10 ay içerisinde 6550 seviyesinden, 14750 seviyesine gelirken de geçmiş dönemde olan süreç aynı şekilde devam etti ve bankacılık sektörünün takasları artarak toplanmaya devam edildi.
Başta GARAN, AKBNK, YKBNK olmak üzere XBANK hisselerinin takasları yabancı tarafından ciddi oranda satın alındı
Kısaca XBANK neredeyse 3 yıldır endeksi sürüklemek için hazırlanıyordur
Buna isterseniz “yabancı gelirse ilk bankalar ile holdingleri alır” ezberinin tatbiki deyin isterse “mühendisin en güzel eseri ” deyin bir şey fark etmez çünkü hangisi olura olsun amaca ulaşılmış oluyordu
Diğer taraftan, Aracı Kurumlar Birliğinin Haziran 2024 raporunda yer alan veriler ışığında; Borsa İstanbul’un işlem hacminde 14. sırada olmasına karşın pay piyasası devir hızı sıralamasında 2. sırada olması yani likit bir piyasa olması sebebiyle, başta hedge fonlar ve robotik işlemler yapan kurumsal/bireysek yatırımcılar için ciddi anlamda iştah kabartan bir piyasa halini aldığı da unutulmamalıdır
Bu sebeple de hem hedge fonlar hem de robotik işlemler yapan bireysel/kurumsal yatırımcılar başta bankacılık hisseleri olmak üzere BİST30’da yer alan kısıtlı sayıda hisseye ilgi göstermeye devam etti.
Buraya kadar belirttiğim hususlara son bir ekleme de yapıp artık analizi sonuç ile bağlamak istiyorum
Endeksin düşüşe başladığı 21 Mayıs tarihinen günümüze he ne kadar yabancı aldığı bankacılık hisselerinin bir bölümünü satmış gibi görünse de satışların blok olarak Yatırım ve Emeklilik Fonları tarafından karşılanmış olması sebebiyle takaslar toplu olarak kalmaya devam etmiştir. Hatta bir adım daha öteye giderek, yabancı alımının yeniden başlaması durumunda fonların satmaması şartı ile yükseliş ivmesinin öncekinden daha yüksek olabileceği de unutulmamalıdır
Buraya kadar altını çizdiğim hususlar ışığında;
- Türk borsasını çok likit bir borsa halini alması ve devir hızının çok yüksel olması
- Bankacılık hisselerinin son 3 buçuk yıl içerisinde takaslarının ciddi anlamda toparlanmış olması
- Bankalara yabancı yatırımcı ilgisinin olacağını öngören yerli yatırımcı ile kurumsal yabancı yatırımcılara hisse devri için pozisyon alan öncü yatırımcılar ve son dönem oyuna giren fonlar sebebiyle bankaların yükselme potansiyelini koruduğu yadsınamaz bir gerçektir
Bu tespitler doğrultusunda, gerek piyasayı kısa süreli de olsa manipüle etmek isteyen oyuncular gerekse endeks mühendisi tarafından bu hassasiyetin pozitif veya negetif yönlü olarak geçmişte kullanıldığı ve gelecek dönemde de kullanılabileceği asla unutulmamalıdır.
Kaynak: Finanshub