Antalya'da düzenlenen ve 36 ülkeden en önemli endokrinoloji uzmanını bir araya getiren 'EndoBridge 2022 Kongresi'nde, 5 farklı diyabet tiplendirmesi yapılması gerektiği açıklandı. Tıp dünyası artık, diyabeti sınıflandırmada bu iki tipin yeterli gelmediğini tartışıyor.

 

Habertürk'ün haberine göre; Bu yıl 10'uncusu yapılan ve "hormon dünyasının köprüsü" olarak 36 ülkeden dünyanın en önemli endokrinoloji ve metabolizma uzmanını Türkiye'de bir araya getiren EndoBridge 2022 Kongresi, 20-23 Ekim tarihleri arasında Antalya'da gerçekleştirildi. Kongre Başkanı Prof. Dr. Okan Bülent Yıldız, bu yıl kongrenin en önemli konu başlıklarından birinin 'diyabetin yeniden sınıflandırılması' olduğunu söyledi. Tıp dünyası çok yakın bir tarihte artık diyabet hastalarını sadece Tip 1-ve Tip 2 diyabet olarak değil, 5 farklı diyabet tipi ile tanımlayacak ve tedaviler de buna göre yeniden şekillenecek. Prof. Dr. Yıldız, her hastaya standart tedavi yerine diyabette de kişiye özel tedavileri gündeme getiren bu yeni gelişme hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Prof. Dr. Yıldız, bu yıl EndoBridge toplantısında diyabetin yeniden tanımlanması, yeni tipleri ve tedavisiyle ilgili en son gelişmeleri ayrıntılı bir şekilde değerlendirdiklerini belirterek, "Bugün için diyabette temelde Tip 1 ve Tip 2 diyabet olarak sınıflandırma yapılıyor. Dünyada diyabet teşhisi almış kişi sayısı 500 milyonun üzerinde ve diyabet öncesi evrede dediğimiz prediyabet ya da gizli şekeri olan kişi sayısı da 500 milyon kadar. Dolayısıyla 1 milyardan fazla insanın, şeker yükselmesi ile ilgili problemi olduğunu biliyoruz. Burada kafa karıştırıcı konulardan bir tanesi, diyabet sınıflandırılmasında Tip 1 ya da Tip 2 kullanımının artık yeterli gelmediği. Çünkü biz biliyoruz ki aynı sınıf içinde, örneğin Tip 2 diyabet hastaları içinde bazı hastalar birbirinden farklı klinik özellikler gösterebiliyor. Bu nedenle diyabet sınıflandırmasında artık, 5 tiplendirmenin kullanılması gündemde. Yeni çalışmalar gösteriyor ki bu şekilde kişiselleştirilmiş, öngörücü, önleyici tıbbı uygulamamız daha kolaylaşacak" dedi.
Diyabetin her hastada farkı mekanizmalarla ortaya çıktığına işaret eden Prof. Dr. Yıldız, "Örneğin otoimmün nedenler diye bildiğimiz, vücudun bağışıklık sisteminin insülin yapan pankreastaki Beta hücrelerini yabancı gibi kabul edip bunlara saldırmasıyla oluşan diyabeti, Tip 1 diyabet olarak tanımlıyoruz. 
Diyabette yeni tiplendirme ile hastalarda kullanılacak ilaçlarda da farklılıklar olacağını belirten Prof. Dr. Okan Bülent Yıldız, "Örneğin Tip 2 diyabet teşhisi alan birçok hastanın benzer ilaçları kullandığını, aslında bu ilaçların hepsinin her hastada aynı etkiyi göstermediğini biliyoruz. Çünkü altta yatan neden farklı. Dolayısıyla bugün obezite ile ilişkili diyabetin daha hafif olacağını, sadece kilo yönetimi ile şekerin kontrol altına alınabileceğini, bu noktada kilo yönetmeksizin gereksiz yere bir ya da daha fazla sayıda ilaç kullanımının yanlış olduğunun altını çizeceğiz. Elimizde diyabet tedavisi için çok geniş bir yelpaze var. Aslında bu yeni tiplendirmelerin birbirlerinden klinik farklılıkları daha iyi anlaşılmaya başlandığında, elimizdeki bu tedavi seçeneklerini de kişiye özel olarak, daha doğru ve etkin bir şekilde konumlandırabileceğiz. Yeni verirler toplandıkça, özellikle de yeni tiplendirmelerin kullanımı da arttıkça, diyabete bağlı körlük ya da böbrek hasarı gibi, hastalarda hangi komplikasyonun etkisi daha hızlı ya da daha fazla gelişecek, bunu öngörmek de mümkün olabilecek" şeklinde konuştu.