Takipteki tüketici kredileri ve bireysel kredi kartı borçları, 2023 yılına göre yüzde 135,1 oranında bir artış gösterdi. 2023 yılının 15 Aralık’ında 44 milyar 861 milyon TL olan takipteki toplam borç, bu yılın 13 Aralık’ında 105 milyar 481 milyon TL’ye yükseldi. Ekonomist Prof. Dr. Şenol Babuşcu, 2025 yılında bu rakamların daha da yükselebileceğini belirtti. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, kredi ve borçlanma oranlarındaki artış devam etmekte.

BDDK’nın 13 Aralık 2024 (50. hafta) verilerine göre, tüketici kredileri ve bireysel kredi kartlarının toplam hacmi, geçen yılın aynı haftasına göre yüzde 46,1 arttı ve 3 trilyon 741 milyar TL’ye ulaştı. Haftalık bazda yüzde 1,3, yıllık bazda ise yüzde 63,3 artan bu hacmin 1 trilyon 762 milyar TL’sini bireysel kredi kartları oluşturuyor. Kredi borçlarını ödemekte zorluk yaşayan vatandaşların takibe düşen borçları da arttı. Takipteki tüketici kredileri ve bireysel kredi kartı borçları, geçen yıla göre yüzde 135,1 oranında artarak 105 milyar 481 milyon TL’ye çıktı.

Toplam takipteki alacaklar miktarı ise 286 milyar 777 milyon TL olarak belirlendi. Bu miktarın 181 milyar 295 milyon TL’si ticari ve diğer kredilerde takibe düşen alacaklardan oluşuyor.

TAKİPTEKİ TÜKETİCİ KREDİLERİ

Takipteki tüketici kredilerindeki artışlar şu şekilde:

• Takipteki taşıt kredileri, haftalık bazda yüzde 40, yıllık bazda ise yüzde 120,5 artarak 309 milyon TL’ye yükseldi.
• Takipteki konut kredileri, haftalık yüzde 1,4 düşüş, yıllık ise yüzde 43,6 artışla 689 milyon TL oldu.
• İhtiyaç kredileri ise haftalık yüzde 0,7, yıllık ise yüzde 82,7 artışla 53,2 milyar TL’ye ulaştı.

‘EN ÖNEMLİ ETKEN YÜKSEK ENFLASYON’

Ziraat Bankası eski Genel Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Şenol Babuşcu, BDDK verilerini değerlendirdi. Babuşcu, vatandaşların kredi kartlarına yönelmelerinin en önemli nedeninin yüksek enflasyon olduğunu belirtti. Enflasyonun yüksek olmasının, gelirleri enflasyon oranında artmayan vatandaşları kredi kartı ve ihtiyaç kredisi gibi borçlanma yollarına ittiğini söyledi. Bu durumun, tüketici kredilerindeki ciddi artışlara neden olduğunu vurgulayan Babuşcu, “Yüzde 100’ün üzerinde artışlar söz konusu. Özellikle asgari ücretliler, emekliler ve sabit gelirli vatandaşlar, hayatlarını sürdürebilmek için kredi kartı ile alışveriş yapmayı tercih ediyorlar” dedi.

Babuşcu, geçen yıl sabit gelirli vatandaşların durumunun biraz daha iyi olduğunu, ancak bu yıl daha da kötüleştiğini ve enflasyonun altında eridiklerini ifade etti. 2025’te bu rakamların daha da yüksek olacağına dikkat çeken Babuşcu, “Kötü günler geride kaldı, daha kötü günler bizi bekliyor” diyerek, önümüzdeki yılın özellikle sabit gelirli vatandaşlar için zor geçeceğini belirtti. Yüksek enflasyon nedeniyle zorunlu ihtiyaçların, özellikle gıda ürünlerinin, çok daha hızlı arttığını ve insanların tek çözüm olarak kredi kartları ve tüketici kredilerini kullandığını söyledi.

Borçların ödenmemesi durumunda bankaların haciz ve icra işlemlerine başlayacağını söyleyen Babuşcu, bu durumun vatandaş için ciddi sıkıntılar yaratacağını, ev eşyalarından veya taşınmaz mallardan mahrum kalma ihtimalinin olduğunu belirtti. Bankalar açısından ise takipteki alacakların artmasının kârlılığı azaltan bir unsur olduğunu, ancak bankacılık sistemi açısından bir sıkıntı yaratmayacağını ifade etti.