Normalleşme planı çerçevesinde toplu taşımadaki yüzde 50 şartı da kaldırıldı. Uygulamanın kalkmasının ardından toplu taşıma araçlarında yoğunluk oluştu. Belediyelere tepki gösterilirken, kararda belediyelerin bir etkisi ve yetkisi olmadığı anlaşıldı.
1 Haziran itibariyle yürürlüğe konan 'normalleşme planı' çerçevesinde kimi tedbirlerde gevşemeye gidildi. Salgın döneminde toplu taşıma araçlarında uygulanan yüzde 50 uygulaması da sona erdi.
Kararın ardından başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere büyükşehirlerdeki toplu taşıma araçlarında yoğunluk eski halini aldı. Toplu taşımadaki kalabalığı kaydeden pek çok hesaptan da belediyeler ağır şekilde eleştirildi.
Ancak söz konusu kararda belediyelerin bir etkisinin olmadığı, teklifin TESK Başkanı Palandöken'den, kararın ise İçişleri Bakanlığı tarafından alındığı ortaya çıktı.
Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, toplu taşıma araçlarında yüzde 50 uygulamasının kaldırılmasının perde arkasını yazısında anlattı.
Sarıkaya'nın yazısı şöyle:
Restoranlar, kafelerdeki sosyal mesafe şartı sürerken, Bilim Kurulu üyeleri bunun önemine vurgu yaparken önceki akşam beklenmedik gelişme yaşandı.
Toplu taşıma araçlarındaki %50 yolcu alarak sosyal mesafeyi korumayı amaçlayan uygulamadan vazgeçildi.
Bu kararı ilk duyuran da Türkiye Esnaf Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken oldu.
Bir başka deyişle biz gazeteci milleti de Palandöken’in bu açıklamasıyla düzenlemenin getirildiğinden haberdar olduk.
Palandöken’i dün arayıp bu konudaki girişimlerini sordum, “Evet uğraşım söz konusu oldu” dedi.
Restoranlarda, kafelerde koronavirüsün bulaşmaması için 1,8 metre şartı devam ederken, otobüs, dolmuş gibi toplu taşım araçlarında bunun daha riskli olup olmayacağını sordum.
İŞE YETİŞMEK İÇİN
Palandöken ile konuşmamız şöyle devam etti:
Soru: %50 şartının kaldırılması için sizin uğraşınız çok olmuş:
Palandöken: Buraya kadar doğru. Mevcut koltuk sayısı kadar alacaklar, ayaktaki yolcuya İl Pandemi kuralları karar verecekler.
Soru: Bu risk oluşturmayacak mı?
Palandöken: Bunu biz değil yolcu yaptı, duraklarda insanlar mücadele veriyor işe gidemiyorlar. Onlar bu kararın alınmasını sağladı. Koltuk sayısından fazla alamayacak, fazlasına iller karar verecek.
Soru: Siz bana öyle bir dolmuş veya otobüs söyleyin ki müşterisini en az sayıda alsın… İkinci zıplama yaratacağı kaygısı sizde yok mu?
Palandöken: Kuralların uygulaması devam ederse olmaz; zaten AVM’ler falan da açıldı, kahvehaneler açıldı. Bundan sonraki süreçte sıcaklar arttı, koronavirüsün etkisi azaldığı için sorunlu olmayacak. İşe yetişmek için başka alternatifi yok…
DOLMUŞTA KISA MESAFE
Soru: İkinci bir zıplama olursa bu sorumluluğu siz üstlenir misiniz?
Palandöken: Dolmuşta yolcu inip biniyor, kısa mesafe yapıyor. Restoranda oturup 2-3 saat muhabbet yapacak. Ama öbür türlü de esnaf büyük zararda.
Soru: İnme binme ile devinim daha fazla oluyor, bu bulaş oranını arttırmıyor mu?
Palandöken: Esnafın bu aradaki menfaatini, halkın seyahatini rahatlıkla yapıp işe yetişmesinin temini ile ilgili olarak bunu yaptık. İnsanlar, esnaf ringde zarar ediyor. Üç aydır insanlar para kazanmayı boş verin mazot parasını çıkaramıyor.
Soru: Para mı yaşam mı?
Palandöken: Önemli olan yaşam… En önemlisi insan sağlığı. Ama esnafın oradaki sıkıntısını aşmak, durakta bekleyenlerin işe yetişmesini sağlamak için de bu gerekiyor…
BELEDİYE KARAR ALAMIYOR
Palandöken’in ardından Ankara Büyükşehir Belediyesi yetkililerini aradım, belediyenin kullanımındaki metro, otobüslerle ilgili karara nasıl baktıklarını sordum.
Onlar da yolcuların durakta bekleyip, işe yetişemediklerine ilişkin şikayetlerin arttığından söz etti, buna karşın %50 kuralının uygulanmasının sağlık açısından önemini vurguladı.
“Bu durumda belediye kent içi ulaşım araçlarında %50 uygulamasına devam etmeniz söz konusu mu?” soruma verdikleri yanıt ise ilginçti:
“İçişleri Bakanlığı’nın kararı olduğu için bizim buna uymama gibi bir uygulamamız söz konusu olamaz. Toplum taşımada Bakanlık kararı neyse ona uymamız şart…”
Türkiye 2,5 aydır eve kapalı kaldı; 65 yaş üstü ve 20 yaş altının evde kapalı kalması da devam ediyor.
Ağız burun yerine maskenin çeneyi koruduğu, sosyal mesafenin aşıldığı bir sürece bir anda tanıklık edildi.
Buna bir de toplu taşım araçları eklendi.
Sağlık Bakanı Koca’nın dün attığı ve altına Çincesini yazdığı tweet'in son cümlesi de her şeyin özeti:
“Türkçesi: Bir koronavirüs hastasının yoğun bakımda yaşadıkları size Çince kadar yabancıdır…”
Başımıza gelince anlarız…,