İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, şiddetle mücadelenin yalnızca kadınlar ve çocukları kapsayan bir sorumluluk alanı olmadığını belirterek, "Bu mücadele toplumun her kesimini, her bireyini ve her kurumunu içine almalı, siyasi ayrımların ötesinde ortak bir vicdanın ve iradenin ürünü olmalıdır." dedi.

Dervişoğlu, İYİ Parti Kadın, Aile ve Sosyal Hizmetler Başkanlığı tarafından bir otelde düzenlenen, "Şiddet ve Şiddetle Mücadele Çalıştayı"nın sonuç bildirgesinin paylaşıldığı toplantıya katıldı. Geçen hafta iki gün boyunca şiddetin bireyden topluma, toplumdan insanlığın geleceğine kadar uzanan yıkıcı etkilerini masaya yatırdıklarını dile getiren Dervişoğlu, ortaya konan çözüm önerilerinin yalnızca bir çalıştay raporundan ibaret olmadığını, aynı zamanda takip edilecek bir yol haritası olduğunu vurguladı.

Dervişoğlu, "Şiddet, yalnızca bireysel bir sorun değil, toplumu derinden yaralayan ve maalesef normalleşme eğilimi gösteren bir vicdan yarasıdır. Çalıştayımızda açıkça gördük ki kadına yönelik şiddet, aile içi şiddet, çocuğa yönelik şiddet, medyada şiddet ve dijital platformlardaki taciz ve zorbalık gibi konular, birbirinden bağımsız değil, aynı köklere dayanan bir sistem sorunudur." diye konuştu.

Şiddetle mücadelenin yalnızca sivil toplumun ya da bireylerin omuzlarına bırakılacak bir sorumluluk olmadığının altını çizen Dervişoğlu, "Devleti yönetenler, toplumun huzuru ve güvenliği adına bu mücadelede öncü rolü üstlenmek zorundadır." ifadesini kullandı.

Bu konuda mevcut yasaların etkin uygulanmadığını ve ceza infaz sistemindeki aksaklıkların şiddeti caydırmak yerine teşvik ettiğini savunan Dervişoğlu, iktidara, şiddetin önlenmesinin ertelenemeyeceği ve ihmale gelmeyeceği çağrısında bulundu.

Dervişoğlu, "Bugün alınmayan önlemler, yarının toplumsal felaketlerinin temelini oluşturacaktır. Artık mazeret üretmek yerine, harekete geçmek zamanıdır." dedi.

İYİ Parti olarak, bu konuda üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye kararlı olduklarını vurgulayan Dervişoğlu, "Bu çalıştayın sonuçları, partimizin şiddetle mücadele eylem planının temelini oluşturacak. Şiddetsiz bir Türkiye için kısa ve uzun vadeli stratejilerle ilerleyeceğiz. Önceliğimiz, toplumsal farkındalığı artırmak ve eğitim programlarıyla şiddeti doğuran zihniyet yapısını değiştirmektir. Yasaların etkin uygulanması, cezaların caydırıcı hale getirilmesi ve mağdurların korunması için gereken tüm adımları el birliğiyle atma kararlılığını sürdüreceğiz." dedi.

Medyada şiddeti teşvik eden yayınların yerine olumlu ve yapıcı içeriklerin yaygınlaşmasını destekleyeceklerini de belirten Dervişoğlu, bu konuda hazırlayacakları kısa video filmleri kamuoyuyla buluşturacaklarını söyledi.

Dervişoğlu, kadınların, çocukların, engellilerin ve yaşlıların korunması için sosyal destek mekanizmalarını güçlendireceklerini ifade ederek, "Herkesin eşit ve güvenli bir yaşam sürebileceği bir Türkiye'yi birlikte inşa edeceğiz. Bu mücadelede yalnız olmadığımızı biliyoruz. Sivil toplum kuruluşlarından akademisyenlere, hukukçulardan gazetecilere kadar toplumun her kesimini başlattığımız bu seferberliğe davet ediyoruz. El birliğiyle, şiddetsiz, eşitlikçi ve adil bir toplum yaratmamız mümkündür." dedi.

Bugünden itibaren, buradan çıkan sonuçları hayata geçirmek adına kararlı bir mücadele başlattıklarını vurgulayan Dervişoğlu, şunları kaydetti:

"Şiddetle mücadele, yalnızca kadınları ve çocukları kapsayan bir sorumluluk alanı değildir. Bu mücadele toplumun her kesimini, her bireyini, her kurumu içine almalı, siyasi ayrımların ötesinde ortak bir vicdanın, ortak bir iradenin ürünü olmalıdır. Hep birlikte, daha eşitlikçi, daha adil ve daha yaşanabilir bir Türkiye inşa edebiliriz. Bugün burada attığımız adımlar, insanlık onuruna yakışır, adil, eşit ve özgür bir Türkiye için yeni bir başlangıçtır. Unutmayalım ki her yeni doğan gün, değişim ve dönüşüm için yepyeni bir fırsattır. Şiddetten arınmış güçlü bir toplum için birlikte çalışacak, hep birlikte başaracağız."

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Kevser Ofluoğlu da "Şiddet ve Şiddetle Mücadele Çalıştayı"nın sonuç bildirgesine ilişkin sunum yaptı.

Ofluoğlu, "Toplumsal normlar ve şiddetle mücadele", "Eşitsizlikler ve kadına yönelik şiddetle mücadele", "Çocuğa yönelik şiddetle mücadele ve çocuğun korunması", "Ailenin korunması ve aile içi şiddetle mücadele" ile "Medya yayınlarındaki şiddetin yansımaları ve dijital şiddetle mücadele" başlıklı çalıştay masalarında alınan kararları paylaştı.