New York Times’ın ardından Financial Times da İstanbul’daki ölüm sayılarına yıllara göre karşılaştırmalı inceledi, “ölenlerin sayısı hükümetin açıkladığı rakamlardan yüzde 25 daha fazla olabilir” sonucuna vardı. Türkiye’de hükümet, önce belediye verilerine dayandırılan ve Covid-19 sebebiyle ölen insanların sayısının resmi bildirimden daha fazla olabileceğine yönelik iddiaları reddetti.

Ancak Financial Times’dan John Burn ve Laura Pitel’in yaptığı inceleme, hükümetinin İstanbul'daki tüm ölüm oranındaki ani artışa ilişkin açıklamasına dair soruları gündeme getirdi.

3 BİNDEN DAHA FAZLA ÖLÜM VAR

FT’nin hazırladığı analizde İstanbul'da mart ve nisan aylarında geçen beş yılın aynı dönemine göre 3 bin 377 daha fazla ölüm olduğunu gösteriyor.

İstanbul’da 26 Nisan’da 2706 olarak belirtilen toplam ölüm sayısı Türkiye genelindeki ölüm sayılarının yüzde 25 daha yüksek olabileceğini gösteriyor.

'ARTIŞ ŞAŞIRTICI DEĞİL'

Rapora ilişkin gazeteye değerlendirmede bulunan Bentley Üniversitesi'nden sağlık konusunda uzmanlaşmış bir ekonomist olan Onur Altındağ, “Bu rakamlar Covid-19 ile ilgili ölümlerin yetersiz bir biçimde rapor edildiğini gösteriyor” açıklamasını yaptı ve ekledi: “İstanbul’da ölüm oranlarında büyük bir artışın olduğuna dair ciddi emareler var, ki bu da şaşırtıcı değil.”

Altındağ’a göre olası yanlış kayıtlarda kasti bir tutumun olduğuna dair kanıt yok. Altındağ, en gelişmiş ölüm kayıtlarına sahip ülkeler için bile Covid-19 ölüm sayılarını tutmanın çok zor bir iş olduğunu vurguluyor.

FT’nin haberinde Türkiye’de Covid-19’a ait gerçek bilançonun, iktidar ve muhalefet partileri arasında büyük bir tartışmayı da başlattığı hatırlatıldı. Haberde ölümlerin gerçek sayılarına dair sosyal medya paylaşımları tarafından insanların tutuklandığının da altı çizildi.

Gazete haberinde Türk Tabipleri Birliği’nin uyarılarını da dikkate aldı. TTB’nin test sayılarındaki artışa rağmen açıklanan vaka sayılarının yeterince yüksek olmadığına yönelik yorumu öne çıkarıldı.

‘AVRUPA VE ABD’DEN DAHA DÜŞÜK’

Analizde vaka ve ölüm sayılarında Türkiye ile Avrupa ve ABD arasında da bir mukayese yapıldı ve şu cümlelere yer verildi: “İnceleme, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye'nin birçok Avrupa ülkesinden ve ABD eyaletlerinden çok daha düşük ölüm oranına sahip olduğu iddiasını da destekliyor. Analiz aynı zamanda Türkiye’nin salgında bir ‘dönüm noktasına’ ulaştığı yönündeki resmi iddiaları her geçen gün düşen ölüm sayılarıyla beraber doğruluyor.”

ANALİZ İMAMOĞLU’NU DESTEKLER YÖNDE

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) e-devlet üzerinden verdiği ‘Vefat Bilgisi Sorgulama’ hizmetinden yola çıkan haberde, “2020’ye ait verilerin önceki yıllarla karşılaştıdığınızda, Türkiye’deki ilk koronavirüs vakasının ardından mart ayının ortalarından itibaren ölüm sayılarında belirgin bir artış olduğunu görmek mümkün. Bu ölümlerin bir kısmı insanların başka hastalıkları sebebiyle salgın ortasında tedavi için hastaneye gitmemesiye açıklanabilir. Dünyada da uzmanlar bu sebeple yaşanan ölümlerin salgın sebebiyle gölgede kaldığında hemfikir. Evans, ‘Aslında yalnızca Covid-19’e atfedilen ölümlere değil, toplam ölümlere de bakmamız gerekiyor’ dedi” ifadeleri yer aldı.

Koca bu konuda, “Daha önce vefat edenler kendi memleketlerinde bu defni yapar iken bu tarihlerden sonra buna izin verilmedi. Dolayısıyla İstanbul'da vefat eden herkes İstanbul'da defnedildi. Yer yer bazı mezarlıklarda kalabalıklar olmuş olabilir. Burada bakılması gereken Türkiye'de toplam ölüm oranlarının ne olduğudur” açıklamasında bulunmuştu.

ANALİZ NASIL YAPILDI?

FT, haberinde kullanılan analiz yöntemine ilişkin ise şu açıklamayı yaptı:

“Koronavirüs salgını öncesinde ve sonrasında meydana gelen Türkiye medyasında 15 haberi inceledik. Bütün vakalar İstanbul'da ölen ve Türkiye'nin başka yerlerine gömülmüş insanlardı.

15 vakanın 11'inde ölenlerin başka illere gömülmüş olmalarına rağmen ölülerin İstanbul kayıtlarına girişlerinin yapıldığını tespit ettik. Bu durum ise Sağlık Bakanı Koca’nın İstanbul’a verilerin ölümlerden ziyade defin işlemlerini gösterdiği yönündeki iddialara ilişkin bazı soru işaretlerini ortaya çıkarıyor.

Mesela, AKP Konya İl Başkanlığı Basın Müşaviri İsmail Koç'un babası Cengiz Koç şubat ayında İstanbul’da kalp krizi geçirerek öldü ve Konya’ya defnedildi. Ama Koç’un ölüm kaydı İstanbul’da.

Ölümlere ilişkin kayıtlardaki bu yöntem, hem Covid-19 ölümleri hem de diğer nedenlerden kaynaklanan ölümlerde koronavirüs salgınının başlangıcından bu yana devam etti.

90 yaşındaki Nafiye İlçe isimli kişi de nisan sonunda İstanbul’da öldü ve Amasya’ya gömüldü. Ancak onun da kaydı İstanbul’da var.

Sadece İstanbul’a ait verileri inceledik. Türkiye genelinde 10 ilin verilerini analiz eden Altındağ, bu bölgelerde ölüm oranlarında benzer bir artış olduğuna dair "az kanıt" bulduğunu ve yetersiz raporlama sorununun İstanbul ile sınırlı olabileceğini belirtti.

Ancak Ankara ve İzmir için ölüm kayıtları halka açık değil. Hükümetse şehirbazlı teyit edilmiş koronavirüs vakaları ve ölümleri için sonuçları yayımlama çağrılarına kulak asmadı.”