Erzincan’ın İliç ilçesinde bulunan altın madeninde 13 Şubat 2024 tarihinde yaşanan heyelan faciasında 9 işçi hayatını kaybetmiş, 2 işçi de yaralanmıştı. Olayla ilgili başlatılan soruşturma tamamlanarak 5’i tutuklu 43 şüpheli hakkında “Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak” ve “Çevreyi taksirle kirletmek” suçlarından iddianame hazırlandı. Hazırlanan 69 sayfalık iddianame, Erzincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunuldu.

Olayın Gelişimi ve Soruşturma Süreci

13 Şubat’ta saat 14:28’de meydana gelen heyelanda, Adnan Keklik, Kenan Öz, Ramazan Çimen, Uğur Yıldız, Abdurrahman Şahin, Fahrettin Keklik, Mehmet Kazar, Şaban Yılmaz ve Hüseyin Kara toprak altında kalarak hayatını kaybetmişti. İsa Taşdelen ve İshak Demir ise yaralanmıştı. Yaşanan bu trajik olayın ardından İliç Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, maden sahasında yapılan incelemeler sonucu olay yerinden toplanan deliller, toprak ve su numuneleri gibi pek çok belge raporlar halinde dosyaya eklenmişti. Soruşturma sürecinde, olayın hemen ardından olay yeri keşif ve inceleme işlemleri gerçekleştirildi, toprak ve su numuneleri yetkili kimya laboratuvarlarına gönderildi.

Olay yeri incelemesi ve uzman bilirkişiler tarafından yapılan değerlendirmelerle elde edilen deliller, suçlamaların dayanağını oluşturdu. Özellikle, toprak kaymasından sonra yapılan incelemelerde, maden sahasında meydana gelen yığının uzun bir süre boyunca kaldırılmasının ardından, cenazeler günler sonra çıkarıldı ve kimlik tespiti yapıldı.

Bilirkişi Raporları ve Kusur Tespiti

İddianamede yer alan bilirkişi raporları, olayın teknik boyutunu ortaya koydu. İlk etapta Erzurum Bölge Bilirkişiler Kurulu tarafından oluşturulan heyet, 15 Şubat’ta olayla ilgili ilk ön raporunu hazırladı. Ardından, 29 Şubat’ta ek rapor ve nihai bilirkişi raporu 15 Mart’ta tamamlandı. Ancak bu raporlarda, bazı bilirkişilerin yeterli bilgi ve tecrübeye sahip olmamaları nedeniyle raporların eksik kaldığı, dolayısıyla olayın kesin olarak aydınlatılabilmesi için daha uzman kişilerce yeniden rapor hazırlanması gerektiği ifade edildi.

Sonraki süreçte İstanbul ve Ankara Bölge Bilirkişiler Kurulu’ndan gelen uzmanlar, çevre, maden, jeoloji, inşaat, kimya, ziraat mühendisleri ve iş sağlığı uzmanlarından oluşan bir heyet tarafından yapılan değerlendirmede, 43 şüpheliye kusur atfedildiği belirtildi. Bu şüphelilerden 12’si asli, 31’i ise tali kusurlu olarak değerlendirildi.

Bilirkişiler, maden sahasında meydana gelen kaymanın, siyanürlü toprak malzemenin çevreyi kirletmesine yol açtığına dikkat çekti. Yapılan analizler ve yönetmeliklere uygun değerlendirmeler sonucunda, çevre kirliliğinin meydana geldiği tespit edildi. Bu da “Çevreyi taksirle kirletmek” suçlamasını gündeme getirdi.

İddianamede İlgili Şirket Yöneticilerine Cezalar Talep Edildi

İddianamede, olayla ilgili olarak şirket yöneticilerinin sorumluluğuna da vurgu yapıldı. Yığın liç sahasında meydana gelen heyelan olayının ardından, gerekli uyarıların zamanında yapılmadığı ve projelerin yetersiz olduğu belirtilerek, olayın yönetimsel hatalar nedeniyle meydana geldiği vurgulandı. İddianamede, olayın meydana gelmesinde asli kusurlu olan kişiler arasında, projeyi yürüten şirketin Kanadalı yöneticisi I.R.G., Anagold firmasının Türkiye Ülke Müdürü C.Y.D., operasyon başkan yardımcısı I.R.G., sürdürülebilir yatırım projeleri müdürü S.S., geoteknik mühendisleri A.R.K. ve iş güvenliği uzmanı S.Ç. gibi isimler yer aldı.

İddianamede bu kişilerin “Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak” suçundan cezalandırılması talep edilirken, çevre kirliliği ile ilgili olarak ise "Çevreyi taksirle kirletmek" suçundan da bazı yöneticiler hakkında adli para cezası veya hapis cezası isteniyor.

Olaydan Önceki İpuçları ve İhmal

İddianamede ayrıca, olayın öncesinde meydana gelen belirtiler de gözler önüne serildi. 11 Şubat’ta, yığın liç sahasında renk değişiminin başladığı tespit edilmişti. 13 Şubat’taki heyelan ise bu değişimin daha da belirginleşmesiyle gerçekleşmişti. Radar görüntüleri ve güvenlik kameralarındaki kayıtlar da olaya dair önemli veriler sundu. Olaydan önce yapılan bazı yazışmalar ve uyarılar, durumun ne kadar kritik olduğunu gösteriyor. Ancak gerekli önlemler alınmadığı için büyük bir facia yaşandı.

Sonuç Olarak İstenen Cezalar

İddianamede, 43 şüphelinin “Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak” suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor. Ayrıca, altın madenini işleten şirketin yöneticileri I.R.G., C.Y.D., ve K.Ö. hakkında ise “Çevreyi taksirle kirletmek” suçlarından adli para cezası veya, kalıcı çevre etkileri söz konusu olduğunda 2 aydan 1 yıla kadar hapis cezası verilmesi isteniyor.

Bu dava, iş güvenliği, çevre koruma ve proje yönetimi alanlarında önemli dersler çıkarılmasını gerektiriyor. Olayda sorumluluğu bulunan kişilerin cezalandırılması, benzer faciaların önlenmesi açısından kritik bir adım olacak.